İletişim ve İnsan İlişkileri
1.ÜNİTE: İLETİŞİM BENİMLE BAŞLAR
İletişim: Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla
başkalarına aktarılmasıdır.
Her canlı değişik yöntemlerle iletişim kurar, -Diğer canlılardan farklı olarak
insanlar konuşma ve dinleme yeteneğine sahip olduğundan iletişimi geliştirme
şansına sahiptir.
Başlıca İletişim Yolları:
1-Sözlü İletişim : Karşılıklı konuşmaya dayalı iletişimdir.
2-Yazılı İletişim : Yazı yoluyla sağlanan iletişimdir. Not, mektup, gazete,
dergi ve kitaplardaki yazılar veya yazılı işaretler aracılığı ile yapılan
iletişimdir.
3-Hareketlerle İletişim : Jest, mimik ve çeşitli hareketlerle sağlanan
iletişimdir. Sözsüz veya Beden dili ile iletişim de denilebilir. Bu tür iletişim
yolunu genellikle işitme engelli insanlarımız kullandığı gibi işitme problemi
olmayan insanlarımız da kullanabilmektedir. Selam veren bir insana başımızı
sallamamız gibi .
Etkili bir iletişimde dikkat edilmesi gerekenler:
1-Bireyin Kendini Tanıması: Kendisini tanıyan ve sahip olduğu özelliklerin
farkında olan bir kişi çevresindeki insanları daha kolay algılar ve tanır,
onlarla daha kolay ve uyumlu bir iletişim sağlar.
2-Etkili Anlatım: Karşımızdaki insanlarla konuşurken;
- Konuşurken doğal olmalıyız, yapmacık konuşma ve hareketlerden kaçınmalıyız,
- Dinleyici ile göz teması kurarak onun zihnine ve gönlüne girmeye çalışmalıyız,
ona pozitif enerji vermeye çalışmalıyız,
- Ses tonumuzu sürekli olarak konuşmamızın içeriğine göre ayarlamalıyız, tek
düze bir konuşma insanın dikkatini çekmez.
- Kullandığımız kelime ve cümlelerin karşımızdaki insanların anlayabileceği
düzeyde olmasına dikkat etmeliyiz,
- Jest ve mimiklerimizi, bedenimizi konuşmamızın içeriğine uygun olarak
kullanmalıyız,
- Konuşma süresini uzun tutarak dinleyenleri sıkmamalıyız
3-Etkili Dinleme: Etkili bir dinleme yapabilme için;
- Konuşmacı ile göz teması sağlamalıyız,
- Kendimizi rahat ve hafif tutmalıyız,
- Karşımızdaki insan konuşurken “evet”,”demek öyle”,”gerçekten mi?”gibi tepkiler
vererek onu dinleme isteğimizin olduğunu ona hissettirmeliyiz,
- Konuşmacıyı dinlerken empati kurmalı, kendimizi onun yerine koymalıyız,
- Asla konuşmacının sözlerini kesmemeliyiz, sorularımızı ve eleştirilerimizi
sona saklamalıyız,
- Dikkat dağıtacak davranışlardan kaçınmalıyız, dikkat dağıtacak unsurları da
ortadan kaldırmalıyız.
4-Empati Kurma: Dış dünyayı karşımızdaki insanın penceresinden,yani onun
penceresinden görmeye çalışmak demektir.Bir başka deyişle kendimizi onun yerine
koymak demektir.Empati kurmak başka insanlarla iletişimimizin gücünü artırır.
Olumlu İletişim Davranışları:
--- Empati Kurma --- Etkili Dinleme
--- Gülümsemek --- Saygılı olmak
--- Kendini ifade Etmek --- Göz Teması
Olumsuz İletişim Davranışları:
1- Karşımızdaki insanı yönlendirmeye çalışmak.
2- Eleştirmek, suçlayıcı davranmak ve yargılamak.
3- Çok veya alakasız sorular sormak.
4- Teselli etmek, konuyu değiştirmeye çalışmak.
5- Küfür etmek, lakap takmak
6- Kendi düşüncelerimizi tek doğru olarak kabul etmek, başkalarının duygu ve
düşüncelerine saygı göstermemek.
7- Ön yargılı davranmak.
8- Sözünden dönmek, alay etmek, oyalayıcı davranmak.
İletişimde Yaşanan Durumlar:
SEN DİLİ:
Olumsuz duygularını dile getirmek, eleştirmek ve hoşnutsuzluğunu belirten, çok
olumsuz duygular ve sonuçlar doğuran dildir. Kişinin direnmesine, karşı
gelmesine kızmasına ve öz dinlememesine yol açar.
**Sen dili yargılayıcı ve suçlayıcı bir dildir.
“Neden hep derse geç geliyorsun ?” gibi
**Dinleyenin savunucu bir tutum takınmasına yol acar.
BEN DİLİ:
Kişinin o anda, karşılaştığı durum veya davranış karşısında kişisel tepkisini
duygu ve düşüncelerini açıklayan bir ifade dildir.
Ben dili, başkaları hakkında değerlendirme ve yorumlarımızı değil bizim duygu ve
yaşantılarımızı açıklar.
Direnç ve başkaldırmayı daha az ortaya çıkarır ve davranışın değişmesinde karşı
tarafa sorumluluk verir.
“Ne saygısız çocuksun! Anneyle bu şekilde konuşulur mu? Terbiyesiz!”gibi bir sen
dili yerine “Bu şekilde cevap
verdiğin için kırılıyorum. Üstelik bana saygı duymadığını düşünüyorum”
şeklindeki ben dili duygularımızı ve düşüncelerimizi açıkladığı gibi sen dilinin
içerdiği saldırıyı da ortadan kaldırmaktır.
ÇATIŞMA:
Çevremizdeki insanlarla iletişim kurmakta zorlandığımız ya da kurulan
iletişimden istenilen sonuç alınamadığı durumda kendini ifade edememenin verdiği
gerginlik hâlidir.
UZLAŞMA: Çatışma halinin sona erip iletişimin sağlanmasıdır.
KİTLE İLETİŞİMİ
Kitle İletişim Araçları:
**Yazılı,sesli yada görsel yapıtların dağıtımını yada yayımını sağlayan her
türlü teknik iletişim aracına kitle iletişim araçları denir. Gazete,radyo
televizyon ,internet kitle iletişim araçlarından bazılarıdır.
**Ülkemizin geneli göz önüne alındığında ülkemizde en etkili kitle iletişim
aracının televizyon olduğu söylenebilir. Çünkü televizyon diğer kitle iletişim
araçlarından farklı olarak herkesin evinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Kamuoyu Oluşumunda Kitle İletişim Araçlarının Önemi;
İnsanları ilgilendiren ortak konularda, genellikle sorunlarda yine insanlar
tarafından üretilen ortak çözüm yoluna, ortak düşünceye kamuoyu denir. Kitle
iletişim araçlarını kullanarak çok sayıda insana ulaşmak, bilgilendirmek,
görüşlerini ve desteklerini almak daha kolaydır.
Kitle İletişim Araçlarının Olumsuz Yönleri;
*Kişiler arası ilişkilerde yüz yüze etkileşimi bir anlamda ortadan kaldırdığı
için sosyalleşmeyi engeller.
*Uzun süre takip edildiği durumlarda sağlık sorunlarına yol açabilir.(göz
bozukluğu gibi)
*Kontrolü sağlanmazsa zaman kaybına yol açan araçlar haline gelebilirler.
*Özellikle küçük yaştaki insanlarda şiddet, sihir, cinsellik gibi içerikli
programlar ruhsal bozukluklara yol açabilir.
Kitle İletişim Araçlarının Olumlu Yönleri;
-Eşitlik, Özgürlük, demokrasi gibi kavramlar yaygınlaşır
-İnsanların eğlenmesini, bilgi edinmesini, eğitilmesini sağlar.
-İnsanların saygılı ve bilinçli olmasını sağlar.
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT)
*MAYIS 1964 TRT kuruldu. İlk genel müdürü Ayhan ÖZTRAK oldu.
* Ocak 1968‘de TRT Ankara televizyonu deneme yayınlarına başladı.
*TRT 1,TRT 2, TRT 3, TRT 4, TRT INT, TRT AVRASYA televizyon kanalları ve radyo
kanalları vardır.
*TRT, Türkçenin doğru kullanılmasına özen göstermekte ve diğer radyo ve
televizyon kanallarına örnek olmaktadır.
TRT’ye bağlı televizyon kanalları hala yurdumuzda diğer özel kanallardan daha
yüksek bir izlenme oranına sahiptir.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK):
*Ülkemizde yayın yapan kuruluşların belli ilkeler doğrultusunda yayın
yapmalarını sağlamak amacıyla radyo ve televizyonların yayınlarını düzenlemek ve
denetlemekle görevli kuruldur.
*1994 yılında iletişim alanının yeniden düzenlenmesi sonucu özerk ve tarafsız
bir kamu tüzel kişiliği niteliğinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)
kurulmuştur.
*Üst Kurul, TBMM tarafından seçilen 9 üyeden oluşur.
*RTÜK radyo ve televizyon kanallarına kurallara aykırı yayın yapmaları halinde
uyarı,yayın durdurma , para cezası verebilir.
TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZ
ÖZGÜRLÜK:
Başkalarının haklarına zarar vermeden istediğimizi yapabilmektir. Özgürlükler
sınırsız değildir.
***Bir başka deyişle başkalarının haklarının başladığı yerde bizim özgürlüğümüz
sona erer.
HAK:
İnsanların herhangi bir işi yapma yetkisine hak denir.
SORUMLULUK :
Kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini
zamanında yerine getirmesi zorunluluğudur.
PANEL:
Dinleyiciler önünde, seçilmiş bir konuşmacı grubun bir konuyu tartışmak amacıyla
düzenlediği toplantı ya da açık oturumdur
***Kitle iletişim özgürlüğü sınırsız olmamalıdır.
Önemli Not:
Doğru Bilgi Alma Hakkı :
İnsanların gazete, Radyo , Televizyon, İnternet, gibi kitle iletişim
araçlarından aldığı haberlerin doğru olmasıdır.
* Kitle İletişim araçlarının haberleri doğru ve yansız olarak vermesine “ Doğru
Bilgi Verme Sorumluluğu” denir
ANAYASAMIZA GÖRE İLETİŞİM ALANINDAKİ ÖZGÜRLÜKLER
1-DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA ÖZGÜRLÜĞÜ: İnsanın serbest biçimde bil¬giye ve düşünceye
ulaşabilmesi, düşüncesini ser¬best biçimde açıklayabilmesi, başkalarına
iletebilme¬si, düşünce ve kanaatleri nedeniyle suçlanamamasıdır. Diğer hak ve
özgürlüklerin gerçekleştirilebilme¬si yönünden de düşünce özgürlüğünün bugün
ayrı-calıklı bir konumu bulunmaktadır.
Düşünceyi açıklama özgürlüğünün önemi, başka birçok özgürlüğün kay¬nağını ve
temelini oluşturmasıdır. 28.madde
2- HABERLEŞME ÖZGÜRLÜĞÜ: (Anayasa, Madde 22):Herkes haberleşme özgürlüğüne
sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.
Bilgisi ve izni olmaksızın hiç kimsenin telefonu dinlenemez, mektupları açılıp
okunamaz.
3- ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ: (Anayasa, Madde 20):Herkes, özel hayatına ve aile
hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile
hayatının gizliliğine dokunulamaz.
-İnsanlar istemedikçe özel yaşamlarını bir başkasının bilme veya haber yapma
hakkı yoktur.
4- KONUT DOKUNULMAZLIĞI: (Anayasa, Madde 21): Kimsenin konutuna dokunulamaz.
Çeşitli nedenlerle, yasayla yetkili kılınmış kurumların yazılı emri
bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el
konulamaz.
İnsanların kendi evlerinde rahatsız edilmeden yaşam sürme hakkı Anayasada
güvence altına alınmıştır.
5- YERLEŞME VE SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ: Bir devletin yurttaşlarının ülke içinde
istedikleri yerde oturma, yerleşme ve serbestçe seyahat etme hakkıdır. Ancak bir
devlet, kendi yurttaşı olan bireyin, yurt dışına çıkmalarına ve yabancı ülkeye
girişine çeşitli sınırlamalar getirebilir.
Kitle iletişim araçları şu konularda dikkatli davranmak zorundadır.
Bunlar;
* Özel yaşamın gizliliği
* Konut dokunulmazlığı
* Doğru bilgi verme
* Diğer kişi hak ve özgürlükleri
TEKZİP: Yalanlama, düzenleme ve düzeltme demektir.Herhangi bir kişi veya bir
kurum hakkında herhangi bir basın yayın organında gerçeğe aykırı,asılsız bir
haber ve bilgi yayınladığı zaman o kişi veya kuruluşun isteği üzerine direkt
veya mahkeme kararıyla dolaylı yönden o basın yayın kuruluşunun yanlış,asılsız
ve gerçeğe aykırı haberi,bilgiyi yalanlama ve düzeltme yayınına tekzip denir.
SANSÜR: Gazete, dergi gibi basın organlarındaki yazı, resim, karikatür gibi
unsurların önceden devlet makamları tarafından incelenerek basım ve yayının
yasaklanmasıdır.
TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZİN GENEL ÖZELLİKLERİ
1- Doğumla başlar,ölümle biter.
2- Evrenseldir. Dünya’nın her yerinde geçerlidir.
3- Dokunulamaz, devredilemez ve vazgeçilemez özellikler taşırlar.
4- Tamamı bir bütündür. Bir tanesi bile olmazsa veya kullanılmazsa diğerleri bir
işe yaramaz.
5- Yaşama hakkımızın dışındaki diğer tüm haklar sıkıyönetim, savaş, bulaşıcı
hastalıklar, nüfus sayımları gibi insan hayatının söz konusu olduğu olağanüstü
durumlarda sınırlandırılabilir. Normal durumlarda hakların sınırlandırılması
asla söz konusu olamaz.
6- Başkalarının hak ve özgürlüklerinin başladığı yerde bizim hak ve
özgürlüklerimiz biter.
7- Bütün haklar uluslar arası belgeler ve kuruluşlar tarafından da koruma altına
alınırlar.
HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN SINIRLANDIĞI DURUMLAR
Anayasamızın 15.maddesinde bu durum bazı şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar;
* Savaş hâli, * Seferberlik hâli,
* Sıkıyönetim hâli * Olağanüstü hâldir.
Ancak temel hak ve hürriyetlerin bazı durumlarda kısmen veya tamamen
durdurulması durumunda bile kimsenin yaşama hakkına kesinlikle dokunulamaz.
ATATÜRK VE İLETİŞİM
Milli mücadelenin ilk yıllarında bugün sahip olduğumuz radyo, televizyon gibi
iletişim aracı yoktu. Atatürk milli mücadele yıllarında kamuoyu oluşturmak için,
kitle iletişim araçlarının bu konudaki önemini bildiğinden bazı çalışmalar
yapmıştır.Bunlar;
*İrade-i Milliye Gazetesinin çıkarılması (Eylül 1919):
Sivas Kongresinde alınan bir kararla çıkarılmasına karar verilen gazetedir.
Millî mücadelenin gidişatı hakkında halkı bilinçlendirmeyi amaçlayan bu gazete,
millî mücadelenin yayın organı olmuştur.
*Hakimiyet-i Milliye Gazetesinin çıkarılması (Ocak 1920):
Atatürk’ün kurduğu gazetenin üçüncüsüdür. Millî mücadelenin sözcülüğünü
yapmıştır. Her sayısında Atatürk’ün bir genelgesi veya beyannamesine yer
vermiştir.
*Ceride-i Resmiye Gazetesinin yayın hayatına başlaması (Ekim 1920)
Ankara’da kurulan T.B.M.M. Hükümetinin resmi gazetesi olarak 07.10.1920
tarihinde yayınlanmaya başlanan Ceride-i Resmiye, Takvim-i Vakayi’nin devamı
olarak kabul edilir.
Ceride-i Resmiye adı 1922’de Resmi Ceride ve 1928 tarihinde de Resmi Gazete
olmuş ve o tarihten beri bu ad ile yayınlanmaktadır
*Anadolu Ajansı’nın (AA) Kurulması (Nisan 1920):
*Türkiye Cumhuriyeti'nin ilkresmî ajansı (A.A.)’dır.
*Mustafa Kemalin emriyle Yunus Nadi ve Halide Edip Adıvar gibi Cumhuriyet
tarihinin aydınları tarafından milli mücadele davasını tüm dünyaya duyurmak
amacıyla 6 Nisan 1920’de kurulmuştur.